Yazık…

Bir haftada 23…
Borsa’da yükselen şirket sayısı değil.
İş kazasında kaybettiklerimiz de…
Olsa olsa bir haftada şiddet gören kadın sayısı olabilir diyeceksiniz,
O da değil…
Kaçan, uçan, batan, kapanan şirket sayısı hiç değil.
Bir tanesinin maliyeti 1 milyon TL civarında.
Yani toplamda 23 milyon TL.
Eski rakamla 23 trilyon lira…

*

Benim param,
Sizin paranız,
Alnınızın teriyle kazandığınızdan peşin peşin kesilen, taksit taksit ödetilen.
Ödemiyorum seçeneği hiç olmayan.
Ödemeyenin kapısına icra götürülen helal paralarımız.

*

Meraklanmayın,
O değil bu değil diye biraz düşünün istedim.
Yoksa Cumartesi günü bulmaca çözdürecek halim yok.
Bu 23 rakamı,
Bir hafta içinde sadece 4 ilimizde yakılan okul sayısı.
Çocuklar okusunlar,
Daha iyi şartlarda eğitim görsünler,
Daha yüksek okullara gitsinler,
Sorgulamayı, sormayı öğrensinler diye yapılan okullar.

*

Yakıldılar…
Bir şişenin içine doldurdukları, muhtemelen kaçak akaryakıtla yaptıkları molotof denen yanıcılarla.
Hikayedeki gibi,
Yandı bitti kül oldu.
Çocukların, anaların, babaların umutları da.
Kimsede tık yok…
Niye?
Süreci bozmayalım, aman haaaa saçılım dağılmasın diye.
Bir yanda okul yakacaksın,
Diğer yanda hukuksuz, kanunsuz okul açacaksın.
Mühürlenecek, kilidi kıracaksın.
Bir daha mühürlenecek, bu sefer kapıyı söküp,
Bir de iyi bir halt yemiş gibi bahçesinde halay çekeceksin…

*

Öğrenmenin dili olmaz…
Bilgi insan içindir ve bütün insanlığın hizmetindedir.
Benim dilediğimi okuyacaksın” dersen, ona eğitim demezler.
Senin okulun, benim okulum tartışması değildir bu.
Bildiğiniz şımarıklıktır…

*

Açılacağız derken saçıldılar,
Şimdi saçtıklarını nasıl toplayacaklarını bilemiyorlar.
Taviz üzerine taviz, ödül üzerine ödül veriyorlar.
Kim için?
Ne için?
Örneğin açıldılar da topraksız köylü toprağa mı kavuştu?
Ya da berdel giden, intihar eden, sokak ortasında üstelik de aile meclisi kararıyla infaz edilen kadın sayısı mı azaldı?
Fabrikalar mı açıldı, işsizlik mi bitti?
Kahve köşesinde sürtmek zorunda kalan gençler mi kurtuldu?
Ağalık düzeni mi bitti?

*

Yoooooo…
Aynı tas aynı hamam.
Senaryo aynı, ezilenler aynı.
İnanmazsınız ipleri tutanlar bile aynı.
Tek değişen kuklalar…

Yorum bırakın